Yayınevi: Damla Yayınevi
Evet kabul, Kemalettin Tuğcu'nun kitaplarını ilkokul çağlarında okuyorduk.
Genel itibariyle (kitap kapağındaki yüz ifadelerinden de görüldüğü üzere) iç burkan hikayeler, gözü yaşlı ve çilekeş memleketim insanları, üvey anne/baba elinde acısını içine akıtarak büyüyen çocukların hayatlarını anlatır Kemalettin Tuğcu.
Hayatımda bir günde bitirdiğim ilk kitap bu yazara aittir (Cin Ali Serisi kalınlığındaki kitaplar hariç elbette;)
Çok uzak değil, bizden bir iki nesil büyük olan insanlarda gördüğümüz nezaket "hanım teyze, bey amca, hanım kızım" gibi tabirleri kullanan kişilerin diyaloglarını okumak beni eskiye götürdü açıkçası.
80 sayfaydı, kısaydı ve biraz hüzünlüydü ama yine de hoşuma gitti kitap.
Evlatlarından kadir kıymet göremeyen, görmeye başladığında da artık çok geç olan görgülü, bilgili emektar bir doktorun hikayesini torunun ağzından dinliyoruz.
Günübirlik okuyacağınız bir kitap arıyorsanız ve biraz sakin bir ruh halindeyseniz okumanızı naçizane- öneririm.
Evlatlarından kadir kıymet göremeyen, görmeye başladığında da artık çok geç olan görgülü, bilgili emektar bir doktorun hikayesini torunun ağzından dinliyoruz.
Günübirlik okuyacağınız bir kitap arıyorsanız ve biraz sakin bir ruh halindeyseniz okumanızı naçizane- öneririm.
2 yorum:
Çocukken yaşlı gözlerle çok Kemalettin Tuğcu okumuştum.Hala bazı kitaplarından sahneler aklımda canlı kaldı...
Dokunurdu insana o insanların hayatları, değil mi?
Yorum Gönder