İnternette konu hakkında okuduğum kadarıyla ülkemizde maalesef her 5 çocuktan biri istismara uğruyor.
Bu konu hakkında Aile Eğitim Programı (AEP) kapsamında hazırlanan kitaplardan Hayatın İlk Çeyreği Hayatı (0-18 Yaş Gelişimi) Modülünde yer alan bilgilerden kısaca bahsedeceğim sizlere.
(Kitabın tamamına bu adresten ulaşabilirsiniz)
Çocuğu istismar edenler nasıl kandırıyor?
Çocuğu taciz edenler tacizin bir sır olarak saklanması için bazı yolları denerler.
Bunlar içinde en yaygın olanlar şunlardır:
Tehdit: "Eğer söylersen vücuduna kötü şeyler olabilir." "Eğer kimseye söylersen anneni, baban yada kardeşine zarar veririm." vb.
Mantıklı gibi gözüken açıklamalar getirmek: "Annen, baban beni dinlemeni isterler. Dinlemezsen yaramazlık yapmış olursun." "Annen, baban bu bölgenin özel olduğunu söylemişlerdi. Bunun hakkında konuşursan sana kızarlar" vb.
Yakınlık-Akrabalık: "Seninle herkesten çok ben oynuyorum." "Ailede herkes beni çok sever, söylememelisin." "Sana hediyeler almamı istiyorsan bu küçük sırrı aramızda saklayalım." vb.
Çocukları bu tür yaklaşımlar konusunda bilgilendirmek oldukça önemli.
Böyle bir durumla karşılaştığını ima ettiğinde, çocuğun söylediklerini dikkate almalı ve çocuk sakince dinlenmelidir.
Bazı durumlarda kanıtlar zamanla yok olacağı ve davacı olma hakkı ortadan kalkacağı için acilen gerekli tespitlerin yapılması lazımdır.
Bu sebeple ilgili yerlere başvurmak gerekir.
Bu birimlerden birkaçı:
Alo 183
Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı (0 212 292 52 31- 0 212 292 52 32 – 33)
Ankara Barosu Kadın Danışma Merkezi (0 312 311 51 15)
Cinsel Suçlar Birimi (0 212 522 08 80)
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Polikliniği (0 212 635 11 79)
* Fotoğraf internetten alıntıdır.
* İnternetten de alıntı yapılmıştır.
* Aile Eğitim Programı ile ilgili diğer yazılarımı bu adresten okuyabilirsiniz.
13 yorum:
Bilinçli olman ne kadar güzel
Güzel paylaşım tebrikler, aileler daha bilinçli olmalı bu konularda
aileler çocuklarını daha dikkatli dinlemeliler !! bununla ilgili süper bir film var bu hafta yazacağım ama izlemek istersen Onur Savaşı/Jagten çok güzel bir film.
Allah çocuklarımızı korusun. Bizimde biliçli olmamız lazım
Çok önemli bir konuya değinmişsiniz, yazmadan edemedim. Ama şimdi korkuyorum dur diyemezsem kendime de yazarsam şelale misali diye.
Çocuk istismarcıları planlı hareket ederler, tıpkı timsah gibi yaklaşırlar. Çocuğun dilinden çok iyi anlarlar ve çocukla nasıl iletişim kurulacağını bilirler hatta çoğu zaman çocuklarla ilgili mesleklere yönelirler böylece çok az dikkat çekerler. Çoğunun tanıdık çevresi işledikleri suçu öğrendiklerinde şok olur, asla bunu yapacak insan değildir derler. İşin kötü tarafı çoğu istismarcının öyküsünde istismar edilme gözlenir, dolayısıyla istismara uğramış çocuğu iyi rehabilite etmezsek ilerde onun da istismarcı olma ihtimalinin yolunu açmış oluruz.
Bu kadar yaygın olmasına rağmen ülkemizde hala bir tabu bu konu. Daha fazla konuşmalı daha fazla araştırmalıyız ve çözüm aramalıyız.
Kimin nasıl bir hikayesi var neler yaşamış bilemeyiz,tabii ki yaşanan kötü olaylar sonradan işlenen suçları haklı göstermez ama toplum olarak hepimiz sorumluyuz özellikle çocukların mahremiyetine sahip çıkmadığımız onlara haz nesnesi mıncık mıncık edilesi varlıklar muamelesi yaptığımız için. İstemedikleri halde zorla sevdiğimiz için. Ve artık susayım en iyisi, duramayacağım yoksa.
Pembe Kreasyon; teşekkür ederim. Yazının dikkatini çekmiş olması, aynı safta olduğumuzu hissettridi bana;)
Erdi; teşekkür ederim. Sizin blogunuz da çok hassas ve önemli bir noktaya değiniyor.
Hazel; izleyeyim inşallah, sağol tavsiye için;)
Bak Bu Harika; amiiin diyorum canı gönülden...
ilim ilmek; çok faydalı eklemeler yapmışsınız, çok teşekkürler. Aileler çok uyanık olmalı, zaman çok değişik, çocuklar her şeye çok kolay ulaşıyor, çok masumlar, tehdit altındalar:(
Tülay Demirbaş; amin. Çocukları bilgilendirmek lazım tabi. İnsan bilmediği şeyden korkar, karşılaştığı zaman ne yapacağını bilemez...
Anne-baba olmak gerçekten çok zor özelliklede şu zamanda..
Şeyma; kesinlikle öyle. Hayat güzel ama bir o kadar da acımasız ve zor:(
Merhabalar, öncelikle bilgilendirici yazınız için teşekkürler. Bu konuda toplum olarak bilinçlendirilmeye gerçekten çok ihtiyacımız var. Çocuk Hukuku dersinde çocuk istismarı özellikle cinsel istismar konusunda çok araştırma yapmıştım ama karşılaştığım tutanaklar, Yargıtay kararları karşısında inanın daha fazla devam edememiş, ödev konumu değiştirmek zorunda kalmıştım. Bu konularda bünyem oldukça hassas zira.
Yazınıza ek olarak dikkat çekilecek bir diğer husus da görsel medyanın duruma yaklaşımı konusu bence. Örneğin, bir çocuk şampuanı reklamında 5-6 yaş grubundaki çocuklar cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin birlikte yıkanıyor. Şarkılar, oyunlar eşliğinde o reklam filminde bu husus gözardı ediliyor belki, çocuğun gözünde durum normalleştiriliyor, O reklam filmi çıktığında "Aaa çocuklara bak" şeklinde bilinçli olmadan ebeveynler tarafından da çocuğun dikkati o filme çekiliyor. Ancak çocuğun bilinç altına işlenen tablo gerçekten çocuğun cinsel kimlik gelişimini, algılarını, değer yargılarını etkileyecek kadar tehlikeli.
Bebek bezi reklamlarında da aynı durum söz konusu. Bu konuda bir markayı gerçekten takdir ediyorum Çocuğun mahrem uzuvlarını görsel materyal olarak kullanmadığı için. Biraz uzun oldu sanırım ancak mevzuyu bu denli önemli gördüğüm için düşüncelerimi yazmadan edemedim. Bu çağda çocuk yetiştirmek gerçekten çok zor. Allah herkesin yavrusunu kötü niyetli kişilerden korusun ne denilebilir ki başka..
Masal Yılıdızı; detaylı yorumunuz beni çok mutlu etti. Reklamlarda çocukların bir arada yıkanması mevzusunu hiç o açıdan düşünmemiştim aslında, haklısınız. Dikkat edilecek o kadar husus var ki... Ortam böylesine karmakarışıkken, çocuğu nasıl yetiştirilir, nasıl korunur, nasıl bilinçlendirilir insan şaşırıyor. Çocukları bilinçlendirmeden evvel ebeveyenleri bilgilendirmek lazım tabi öncelikle.
Yorum Gönder