Yayın evi: Dergah Yayınları
Bu sene Mustafa Kutlu'nun bir kaç kitabını okudum ve genel olarak kanaatlerimi de paylaştım.
Yazarın gözlem gücünü, kitaplarının seri bir şekilde okunabilir olmasını, hafif dilini, hayatın içinden ve bir yandan da düşündüren kareleri ele almasını seviyorum.
(Bu sebeple kitaplıkta küçük çaplı bir Mustafa Kutlu Külliyatı oluşmuş durumda:)
(Bu sebeple kitaplıkta küçük çaplı bir Mustafa Kutlu Külliyatı oluşmuş durumda:)
Rüzgarlı Pazar da yine bu minvalde bir kitap.
Kitabın kapağı ve ismini bir arada düşününce, okumadan evvel bir türlü nasıl bir içerikle karşılaşacağımı tahayyül edememiştim.
Fakat okumaya başlayınca mevzu netleşti.
Kitabın kapağında görüldüğü üzere altından vızır vızır trafik akan bir üst geçit var.
Evet, rüzgarlı pazar tam da burası.
Her gün yanlarından gelip geçtiğimiz, daracık üst geçidi iyice daralttıkları için kimi zaman söylendiğimiz, tezgahlarında akla hayale gelmeyen pek çok ürünün bulunduğu seyyar satıcıların ve dilencilerin hikayesi anlatılıyor kitapta.
Kitapta konu edilen Duran, hurdacı Bilal, dilenci doktor, çaycı Cino, görme engelli Nimet ve Cesur, hep lakabı söylendiği için ismi unutulan Şapkacı Bacı ve diğerlerinin hayat hikayesi.
Yalnız şunu belirtmekte fayda var; kitapta yer verilen karakterlerin gerçek hayattakilere oranla çok daha masum bir gözle ele alındığını düşünüyorum.
Sözüm tüm seyyar satıcıları kapsamıyor elbette.
Ama -bilhassa İstanbul'da- üst geçitleri mesken tutan seyyar satıcıların yada dilencilerin "ekmek parası" dışında farklı sebeplerle oralarda bulunduklarını da düşünmüyor değilim bazen.
Belki sizlerin de dikkatini çekmiştir, satılma olasılığı milyonda bir olan bir ürün için bir insan saatlerce hatta günlerce aynı yerde niçin beklesin ki?
Hem de gözleri fıldır fıldır çevreyi incelerken???
Kitabın konusundan uzaklaşmış oldum biraz, farkındayım.
Ama okurken bir yandan kitaptaki karakterler ile gerçek hayatta karşılaştığımız bazı emsallerini kıyaslamadan yapamadım.
Okumanın amacı da bu değil midir biraz da zaten?
Bu aralar sıklıkla tercih ettiğim gibi;) okuması kolay, kafa yormayan ama bir yandan da düşündüren insan manzaralarının olduğu bir yazın Rüzgarlı Pazar.
Okurken yorulmayayım ama bir kitabı daha bitirdiğim için sevindirik olayım diyorsanız, tavsiyemdir;)
* Önceden okuduğum ve fikirlerimi paylaştığım Mustafa Kutlu'ya ait diğer kitaplar Huzursuz Bacak, Yokuşa Akan Sular ve Anadolu Yakası isimli kitaplardı. İlginizi çekerse efendim...
9 yorum:
Çok satanlar listesinde yer almayan kitapları paylaşmanız hoşuma gidiyor.Böylece belki hiç denk gelmeyeceğimiz güzle kitapları keşfediyoruz.
okumadığım ama merak ettiğim bi yazar tımams aldım listeye. iyi misin sen yaaaa bu yaz pek yoksuuun :)
Gamze; böyle düşünmene çok sevindim:) Çok satanlar listesindeki kitaplara karşı biraz ön yargılıyımdır ben de nedense. Sanırım çok pohpohlandıkları için:)
deepcan; kütüphanendeki zilyon tane kitaba bir tane de Mustafa Kutlu kitabı eklersen, memnun kalacağını düşünüyorum;)
Bebito bekliyoruz ya deepcan, o sebeple parçalı bulutlu ruh ve fiziksel hal içindeyim;)
haklısın o zaman :)
Merva Aras; hoş geldiniz.
Seri halinde okuduğunuza göre gerçekten sevilecek bir yazar. Ben de merak ettim şimdi :)
Kahve Yanı; aynen dediğiniz gibi:) Tarzını oldukça beğendim Mustafa Kutlu'nun. Hafif, beyni yakmıyor ama bir yandan da düşündürüyor.
Daha önce hiç karşılaşmadığım bir yazar kitabın adını da duymadım.
İşte bloglardaki kitap yorumlarını bu yüzden çok seviyorum. Keşfedilmemiş yazar ve kitaplar paylaşılıyor ve daha çok kişi tanımış oluyor.
Keyifli paylaşımlarda buluşmak üzere hoşçakalın...
Çocuklu Hayat; kesinlikle katılıyorum size.
Edinilmiş tecrübeleri okumak, yeni yeni ufuklara dalmak bloglar sayesinde çok güzel oluyor:)
Yorum Gönder