16 Şubat 2015 Pazartesi

AYNI DÜKKANI TEKRAR BULABİLMEK:) (EMİNÖNÜ GEZİNTİLERİ 2)

Eminönü civarında gezinmeyi sevmeyen var mı?
...
Pek sanmıyorum:)
Minicik dükkanlarda akla hayale gelmeyen türlü türlü ürün var.
Hem çeşit çok, hem fiyatlar mağaza fiyatlarıyla karşılaştırıldığında oldukça uygun.
Daha ne olsun? ;)

Hafta sonu bazı ihtiyaçlarımızı almak için gidelim dedik.
Aradıklarımızın çoğunu -hatta aklımızda olmayan şeyleri dahi:)- bulduk.
Eminönü iyi, güzel, hoş da bir gittiğin yeri tekrar bulmak biraz güç geliyor bana.
Saatler ilerledikçe artan kalabalık ve birbirine benzeyen bir sürü sokak...
Gitsem şimdi yine bulamam pek çoğunu ama çözümü artık satıcılardan kartvizit istemekte buldum, ne yapayım:)
Bu sebeple, kartvizit almayı akıl ettiğim yada tarif edebileceğim dükkanları hem kendime not olsun hem de hasbelkader yazıyı okuyan arkadaşlarımın da belki işine yarar diye yer tarifleriyle yazmaya çalışacağım. 

OoO

Hediye vermeyi seviyorum.
Tabi güzelce paketlemeyi de.
Aklımda dümdüz, geri dönüşümlü kağıttan yapılmış ambalaj kabı almak vardı.
Rengarenk puantiyeli, çizgilisini görünce dayanamadım.
Paketleri biraz süslemek için de ip aldım.
Alışveriş yaptığım dükkanda güzel hobi malzemeleri var. Dekupaj kağıtları, boyama malzemeleri, ambalajlar,...
Adresi, Tahtakale, Balkapan Sokak No. 7 Eminönü

30*45'lik mantar panoyu farklı bir yerden aldım ama adres bilgisi yok elimde.
Piyasa fiyatının altına, 7.5 liraya aldım.


Aldıklarımın içinde en sevdiklerimden biri pembe mini  müzik çalar oldu.
Rengi harika, öncelikle onu söylemeliyim;)
Boyunun ne kadar küçük olduğu malumunuz, pilot kalemin kapağından daha kısa:)
Usb'yi okuyabilme özelliği var.
Bu şekilde çalışınca ses kalitesi güzel.
Radyo olarak da kullanılabiliyor ama netlik çok çok iyi değil.
Tabi frekansları çekebildiği ortam da önemli...
Dükkandan 15 liraya aldığımız bu sevimli müzik çalara, dükkandan 50 metre ileride tezgahta satan amca 20 lira fiyat biçti;)
Yeri de tarif edemeyeceğim kadar karışık benim için:)
Elektronik eşya satan pek çok dükkanda vardır, öyle tahmin ediyorum.
Bilhassa Şark Han'a yakın mağazalarda.
(Şark Han ile ilgili yazıma buradan göz atabilirsiniz)


Artık rafine tuz kullanmıyorum. Kaya tuzu kullanıyorum.
O da limon tuzu gibi biraz iri kristalli oluyor bildiğiniz üzere.
Tuzu öğütmek için istediğim gibi ahşap ve paslanmaz bir tuz değirmeni bulamamıştım.
Mağazalarda fiyatlar yüksek geldi bana açıkçası.
Altta bulunan mekanizmalar genellikle plastikti.
Onlar da çabuk kırılıyormuş.
Metal olanların bir kısmı da paslanıp işe yaramaz diye duyunca bir türlü değirmen alamamıştım.
Tesadüfen bir imalathanenin önünden geçtik Eminönü'nde.
Dışarıdan bakınca minicik bir dükkan, kendi halinde.
Üstünde önlüğüyle, usta bize güzel güzel anlattı sağ olsun.
Ahşabını, mekanizmasını, kendileri üretiyorlarmış bu tuz değirmenlerinin.
Kaliteli malzeme kullandıkları için de paslanmayacağını söyledi.
Biz de kanaat getirdik buna zira piyasadakilerden çok daha iyi görünüyor.
Yeri nerede derseniz, Unkapanı tarafından Eminönü'ne doğru gelirken sağ tarafta kalıyor. Yakınlarında fırın ve hırdavat eşyaları satan dükkanlar var.
İsmini maalesef hatırlayamıyorum.
Fiyatta da sabah şeftesi falan diyerek, bir güzellik de yaptırabildik, sağ olsun var olsun küçük esnaf! :)

Günün en güzel alışverişlerinden biri de bu çanta oldu.
U.S. Polo Assn.'ın çantalarını (sırt çantası, valiz, kol çantası) satan bir dükkan denk geldi Mercan'da.
Yıldız Saraciye dükkanın ismi. Uzun Çarşı Cad. Havancı Sok. No: 1/A Mercan olarak geçiyor adresi.
Polo ürünlerini liste fiyatından alabilmek mümkün.
Hatta şöyle söyleyeyim, aldığımız çantayı yol üzerindeki bir mağazada 2 katı fiyatına gördük, o kadar diyeyim size;)


Eminönü'nü gezmek bile büyük keyif veriyor bana.
Tıkış tıkış kalabalık olsa da bir hayat belirtisi var, hava var, oksijen var.
Alışveriş merkezleri gibi elektrik yüklenmiyor insan en basitinden.

Şimdilik bildireceklerim bu kadar;)
Az para ile çok şeyler alacağınız bir gün dilerim;)

5 yorum:

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Eminönü'nde dolaşmaya bayılıyorum.Paylaşım için teşekkürler, aldıklarınızı da güle güle kullanın...

Unknown dedi ki...

Bir Eminönü yapasım geldi bu yazıyı okuduktan sonra :)

Pembe Kreasyon dedi ki...

Biri beni de eminönüne götürsen ama :( Çok merak ediyorum ankaraya da yapsınlar aynısından :) Aldıklarını ben olsam ben de alırdım hadi güle güle kullan :)Pembe Kreasyon

KélébéK dedi ki...

Eminönünü gezmeye bende bayılıyorum. Bi kaç gün üstüste gitsem hiç bıkmam .

birdunyafikir dedi ki...

Gamze; ben de çok feci seviyorum;) Oradan alışverişin sonu yok:) Güzel temennin için teşekkür ederim.

Özlem; değil mi, değil mi? :)

Pembe Kreasyon; çok teşekkürler;) İstanbul bu yönden hakikaten çok avantajlı;)

KélébéK; aynen:) Yorgunluktan adım atamayınca eve dönme kararı alıyor zaten insan ancak:)