Yayın evi: Profil Yayıncılık
Ramazan ayında Beyazıt'ta kurulan kitap fuarından aldığım kitaplardan biriydi Ahir Zaman Gülüşleri. Genellikle kitabın kapağı dikkatini çekiyor ya bu dönemlerde insanın, benim ilgimi ismi çekmişti.
Fatma Barbarosoğlu'nu bilenler vardır belki, ben yeni tanıdım kendisini (tanıdım derken, internette araştırarak tanıdım yani:) Yenişafak Gazetesi'nde yazıyormuş.Ekşi Sözlük'ün pek çok şeyden kolayca memnun olmayan ahalisi dahi genel olarak olumlu yorumda bulunmuş gözlem ve yazılarıyla ilgili.
Sosyoloji okuduğundan mıdır, kadın hassasiyetiyle hayata baktığından mıdır bilemiyorum, çok hoş gözlem ve tespitleri var. Kitap 11 kısa denemeden oluşuyor. Tatilde yanıma almıştım kafa dağıtacak, hafif bir kitaptır diye. Yormayan amma ve lakin bazı cümleleri iki-üç kez okutturan bölümleri var.
En beğendim denemeler Kayınvalide Hikayeleri (toplumdaki genel kanıyla "en iyi kaynana ölü kaynanadır" tezini desteklemiyor kesinlikle, onu söylemiş olayım;), Kitap Kapakları ve Hayatınız Sizin İçin Yorumlanır oldu. İlk denemede biraz sıkıldım açıkçası ama sonraki bölümlerde fikrim değişti. Sakin sakin, tadımlık, okunası hoş bir kitap.
13 yorum:
Kayınvalide hikayeleri iyiyimiş, ne yazıyor acabaaa? desemde merak etmedim bak şimdi :P
Güzel okumalar. Ben hiç duymamıştım yazarı.. Bakacağım.
Yasemin; teşekkür ediyorum. Okuyunca belki beğenirsiniz, kim bilir? ;)
ben de okumak isterim kesinlikle!
şöyle sızlayan ayaklarımı uzatıp rüzgara karşı kitap okuyasım var ama ne mümkün,ufaklık bırakmıyor :) zamanında okuduk ama daha çok okumalıymışız,çok zevklidir eminim..benim yerime de okuyun..sevgiler
Syhn; neden olmasın? ;)
ayakkabı modelisti; Allah kolaylık versin. Küçük de olsa bir fırsat bulup rahatlamak ne iyi gelir insana;)
şu kaynanalı kısmı ben de merak ettim yeni gelin olarak :))
Merve; başlığı ne kadar dikkat çekiyor, değil mi? :)
ay ben fatma barbaros teyzeyi çok seviyom ki. okuyp yazmıştım blogda.:))) üsküdarda sahaf festivali var bu haftaaa :)
deep; söylediğin ne iyi oldu. Belki yolum düşer;)
Bu yazarı tanımıyorum. Son zamanlarda genellikle yıllar önce okuduğum kitapları yeniden okuyorum. Belki de farklı kalemleri tanımanın zamanı gelmiştir.
Begonvilli Ev; benim hiç huyum değildir okuduğum bir kitabı baştan okumak. Onun yerine, sevdiğim satırları çiziyorum ve bazen onları inceliyorum. Ama tercih meselesi tabi;) Yeni yazarları keşfetmek de güzel bir şey;)
Fatma Barbarosoğlu'nu uzun yıllardır titizlikle takip ederim. Kimi zaman okuyacaklarımın yüreğime ağır geleceğini düşünerek ertelesem de dönüp okurum mutlaka yazılarını.
İnsanları kadın erkek, zengin fakir, şuycu buycu diye değil; kalbi olanlar ve kalbi olmayanlar olarak ikiye ayırır ve ben de buna bağlarım gözlem yeteneğini, kendisinin olmayan dertlerle dertlenişini; zira o da kalbi olanlar safındadır.
Kendi deyişiyle içinde 'düştü mü çıkamadığı bir empati kuyusu' vardır. 'Kendimi birisinin yerine koydum mu, kendim olmaya vaktim kalmıyor' demesine sebep.
'Hafızamızda kayıtlı olan hikâyeler gökteki yıldızlar gibidir. Biz onlara ulaşamayız. Ama onların ışıkları geceyi tekinsizlikten kurtarır',der.
Sahne sever yazarlardan değildir, bana soracak olursanız O mutfağı sever, kamera arkasını, atölyeyi, insanların içinde olmayı, yüreklere dokunmayı.
Hermann Hesse'nin "insan olmak kahraman olmaktan zordur" sözünü hatırlatır bana; kahraman olmakta gözü yoktur, tek derdi insan olmaktır.
ilim ilmek; söylediklerinize katılmamak elde değil. Bende 2 kitabı var, diğeri de İmaj ve Takva. İsim ilginç. İçeriğin de dolu olacağına iyice kanaat getirdik söylediklerinizden sonra.
Yorum Gönder