(http://benkimesoyluyorum.blogcu.com adresinde ilk olarak 6 sene evvel benzeri biçimde yayınlanmıştır.)
Ne garip şeylerdir düğün davetiyeleri…
Hele bir de eskiden kutu kutu pense elmamı yerse saçmalığını paylaştığınız,
çılgınlar gibi saklambaç oynadığınız, mahalle arası futbol maçı yapıp da kıran
kırana yarıştığınız bir arkadaşınıza aitse bu davetiye daha da bir garip gelir
size…
Elinize ilk aldığınızda hınzır bir gülümseme belirir yüzünüzde.
“Ya bizim Şukufe/Nizamettin evleniyormuş yaaa…Vay anasını…” gibisinden
hafif bir şaşırma ve biraz da iç gıdıklanması yaşanabilir bu durumlarda…
“Baksana yaşıtların evleniyor… Eee sıra sana geliyor artık!” zevzekliğiyle
ortaya bir laf atan, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla
mantığından uzaklaşmış ve içinden geçeni alenen söylemiş bir kişinin ortamda
peydah olma olasılığı da kuvvetle muhtemeldir.
Söylenen lafı işitmemişçesine açarsınız davetiyeyi.
Hemen hemen birbirinin aynıdır
aslında davetiyeler.
Çünkü davetiye yazılarının da
kendine göre bir raconu vardır.
Kartın en üstüne öncelikle gelinin
adı yazılmalıdır.Daha sonra da damadın adı…
Burada amaç “bayanlara öncelik
verdik , bakın kibarız biz” mesajı olabilir belki de…
Gelin ve damadın adı, davetiyenin
“giriş” bölümünü oluşturmaktadır.
Klasiktir,meraka ve hayrete sebep
olan oluşumlar genellikle gözlenmez.
Bizi asıl ilgilendiren kısım,
hısım-akrabanın düğüne nasıl davet edildiğini incelediğimiz bölümdür.
Zira yazının kaleme alınma sebebi
de budur…
Bazı yurdum insanı gayet sade ve
anlaşılır ifadelerin kullanılmasını tercih eder:
* Ömür boyu sürecek mutlu
birlikteliğimizin başlangıcında sizleri de aramızda görmekten onur duyacağız.
Bir kısım yurdum insanı ise olayın
heyecanına çok fazla kapılmış ve hızını alamamış olsa gerek ki şöyle bir yazıyı
kendilerine daha bir uygun görürler:
* Evet…Evet…Evet…Belki
yüzlerce kez söyledik.Bizi evlendirecek olanı söylerken, aramızda olmanızdan
mutluluk duyacağız.
Bir kısım gelin-güvey ise Manas
Destanıyla yarışır uzunlukta cümle öbeklerinden haz duyar.Tabiat olaylarını
aşklarına şahit gösterir, sevgi kelebeği şefkat pıtırcığı edasını kendilerine
pek bir yakıştırırlar:
* Bir zaman tünelinin
sonsuzluğunda
En güzel sevgiyi birlikte
yaşadık
Her uçurumun kenarında;
Birlikte meydan okuduk rüzgara
Ve gökyüzünden birer yıldız
çalıp
Işık yaptık geleceğimize
Hayatımızın en güzel gününü
Siz sevdiklerimizle paylaşmak
dileğiyle…
Zaman zaman kafiye düzeni insanı
şaşırtacak derecede güzel bir biçimde kurgulanmıştır.”Vay anasını, nasıl da
anlatmışlar sevgilerini!” diyerek haince bir gülümseyişi yüzünüze yansıtmamak
elinizde değildir:
* Sevdik birbirimizi
Evlendirin dedik bizi
Kırmadılar sözümüzü
Yapıyorlar düğünümüzü
Bu mutlu günümüzde
Bekleriz hepinizi
Kimi zaman, zevzeklikten ve
gereksiz laflardan pek hoşlanmadıklarını tahmin ettiğimiz çift “kısa kes, Aydın
havası olsun!” tarzındaki özlü sözle hısım – akrabayı davet eder düğüne:
* X ve Y düğün törenlerinde
sizleri de aralarında görmekten mutluluk duyarlar…
Bazı davetiyelerde “Allah'ın emri, Peygamberin kavli” tarzındaki söylemlerle karşılaşmak da olasıdır:
* Allah
(c.c)’in emri Sevgili peygamberimiz (s.a.v)’in sünnetini
yerine getirmek
İslam toplumunun temelini
oluşturan
Aileyi teşekkül ettirmek için
X ve Y ilk hayırlı adımı
atmış bulunuyorlar
Bu hayırlı günde sizleri de
Aramızda görmekten mutluluk
duyarız…
Bazen çılgın çiftlerle karşılaşmak
da muhtemeldir.Bu ikilinin günlük hayattaki çılgınlık seviyesi hangi düzeydedir
bilinmez fakat davetiyeleri oldukça ilginçtir ve “ay nereden gelmiş akıllarına
bu? Hay allah…hi hi hi” tepkisini vermenize sebep oldukları kesindir:
* Leyla ile Mecnunu
görmemiş,
Kerem ile Aslı’yı duymamış;
Ferhat ile Şirin ‘ i bilmiyor
olabilirsiniz.
Titanik’i de seyretmediyseniz
Bu fırsatı sakın kaçırmayınız.
Bu büyük aşkın nikah töreninde
Bizleri onurlandırmanız
dileğiyle…
Velhasıl
kelam -fikrimce- tercih hangi davetiye türü olursa
olsun, ilginçtir, yoruma
açıktır ...
2 yorum:
En alttaki davetiye sözü çok sık seçiliyor. Tabi her davetiyeye sığmıyor:)
Siz sıklıkla karşılaşıyorsunuz demek ki:)
Yorum Gönder