19 Mart 2020 Perşembe

DEZENFEKTANA EL Mİ DAYANIR? Ev Yapımı Dezenfektan Tarifi

Tüm dünya gözle görülmeyen bir düşmanın esiri olmuş durumda.
Sağlıklı kalabilmek adına önerilen tedbirleri kimimiz az, kimimiz çok uygulamaya çalışıyor.
El-yüz yıkamanın ve bilhassa elleri dezenfekte etmenin önemini de çokça duyduk.
Yaklaşık 1 haftadır su, sabun, kolonya, dezenfektan dörtlemesiyle hemhal olan cilt, bazılarımızda kurumaya, kızarmaya yada kaşınmaya başladı.
Artık kabul ettik ki bu özen hali uzun süre devam edecek.
Hal böyle olunca, aylarca ve sıklıkla kimyasal forma sahip dezenfektan kullanmak da farklı sıkıntılara sebep olabiliyor (sağlık sektöründe çalışanlardan da duymuşluğumuz vardır belki).
İşin diğer bir yanı, temizlediğimizi düşündüğümüz alandaki (gerek insan vücudu, gerek ortam) faydalı mikroorganizmaları da kimyasala maruz bırakarak, aslında gözümüzle görmediğimiz ama yaşamın temelini oluşturan mikrobiyolojik döngüyü de farkında olmadan baltalıyor  olmamız.


Herkes araştırıyor, kendince doğru bulduğunu ve yapınca huzurlu hissettiği uygulamaları hayatında devam ettiriyor.
An itibari ile işe geliyorum. Ama haftaya senelik izin kullanacağım.
Dış ortamla ilişkisi devam eden biri olarak ellerimi sıklıkla yıkıyor, arada kolonya sürüyor ve çokça evde hazırladığım doğal dezenfektanı elime ve çevreme fısfıslıyorum.

Ev yapımı doğal dezenfektan tarifi şu şekilde (internetten bularak uyarladım zaten ben de):

- İçme suyunu kaynattım, sonrasında soğumaya bıraktım.
- Soğuyan suyun içine ev yapımı elma sirkesi, evde zaten bulunan çay ağacı yağı ve lavanta yağından ekledim. Miktar soracak olursanız, tamamen göz kararı olduğunu söyleyebilirim.
- Mahalledeki bir milyoncunun çok daha ötesinde bir ürün yelpazesine sahip yerden aldığım fısfısla da hem elime, hem çevreme muhtelif aralıklarla fıslamaya devam ediyorum. :)

Her kafadan sesin çıktığı zamanlarda psikolojiyi sağlam tutabilmek önemli.
Zorlu bir süreç olacak, bu belli.
Ama sağduyu, sakinlik, mevzulara sadece hisle değil akılla da yaklaşmaya en çok ihtiyaç olan zamanlar.
Dediğim gibi, psikoloji önemli.
Ve ben fısfısımdan çıkan damlacıklarla ortama yayılan lavanta kokusundan mutlu oluyorum, iyi geliyor.
İçerik oranları elbette laboratuvarlarda hazırlanan karışımlar gibi milimetrik değil.
Bunu göz önünde bulundurarak, sıklıkla el yıkamayı ve kolonya kullanmayı da göz ardı etmiyorum.
İnsan, kendini mutlu eden şeyleri yaptıkça daha iyi hisseder, buna inanıyorum.
Hepimize sağlık ve kolaylıklar diliyorum.
Tedbir ve tevekkül kuldan, takdir Allah'tan.
Ya Şafi (Şifa veren) ismini bolca zihinde, dilde ve gönülde bulundurmak temennisiyle...

Hiç yorum yok: