9 Şubat 2016 Salı

BEĞENDİĞİMİZ TELEVİZYON PROGRAMLARI

Televizyon her ne kadar kafa ütüleyen bir aygıt olsa da bazen izleyince insana hoş dakikalar yaşatan programlar olabiliyor.

Çok fazla televizyon izleyen biri değilim. Ama söyleşi, sanat ve gezi türündeki programları seviyorum.

Saymış olduğum tarzda yayınlar yapan bir kanal var; TRT TÜRK.

Çok düzenli olmasa da denk geldikçe izlediğim bazı programlar bulunuyor yayın akışlarında.

Örneğin; Ömer Öztürk'ün sunduğu Vapurda Çay Simit Sohbet bunlardan biri.
İstanbul'un alameti farikalarından biri olan Şehir Hatları Vapurunda, seyir esnasında her hafta ünlü bir konuk ve halktan 2 kişinin katılımıyla bir söyleşi gerçekleşiyor.
Misafirler, tanınmış olan konuğa sorularına birebir yöneltebiliyorlar.
Samimi, hoş bir yapım.
Arada ince belli bardaktaki çaylar  tazeleniyor, sohbet muhabbet bir yandan devam ediyor.
Program, Ömer Öztürk'ün öğrencilik yıllarında ulaşım için vapuru çok fazla kullanması esnasında kafasında canlanmış ve sonrasında da hayata geçirme şansı bulmuş.


Yine trt türk'te yayınlanan, mikro art sanatçısı Hasan Kale'nin sunduğu Şehr-i Minyatür severek takip ettiğim bir yapım.
Hasan Kale orijinal bir insan, çok yetenekli.
Mikro art sanatını kendisini izleyince öğrendim.
Akla hayale gelmeyecek nesnelere (mesela makarnaya, kaju fıstığına, kelebek kanadına) inanılmaz güzellikte ve detayda resimler yapıyor Hasan Kale.
Programın içeriği şöyle; yetenekli sanatçımız canım İstanbul'un güzide mekanlarından birini geziyor, o mekana ait rivayetleri veya o mekana ait tarihe not düşülmüş olayları izleyici ile paylaşıyor, sonrasında atölyesine geçerek seçtiği birbirinden ilginç herhangi bir nesneye gezmiş olduğu yeri barındıran şahane bir çizim yapıyor. Gezdiği mekanları anlatma üslubu biraz tutuk geliyor bana, ama çizimlerinin güzelliği yanında bunun pek de önemi kalmıyor bana göre. 
En son seyrettiğim programda, kelebek kanadına Galata Kulesinin yer aldığı bir silüet çizdi. Ondan bir önceki programda Sultanahmet Cami bahçesini ve At Meydanı'nı (diğer bir deyişle Sultanahmet Meydanı) resmetmişti. Hem de hafızasından, hiç bir görsel öğeye bakmadan! Büyüteç gibi herhangi bir araç da kullanmıyor üstelik (Bu sanatla uğraşanlar genellikle büyüteç kullanarak resmedermiş. Fakat Kale bu yönü ile diğer sanatçılardan ayrılıyormuş kendi ifadesi ile). Maşallah fotoğrafik bir hafıza, yetenekli parmaklar ve iyi gören gözler bahşedilmiş kendisine;)


Epeydir izlemesem de -hala devam ediyor mu onu da bilmiyorum aslında- CNNTURK'te yayınlanan, Güven İslamoğlu'nun sunduğu Yeşil Doğa programını da beğeniyorum. Program vasıtasıyla hem ülkemizdeki doğal güzellikleri görme fırsatı oluyor hem de -ne yazık ki- bazı bölgelerde doğal güzelliklerin ve çevrenin nasıl talan edildiği gözler önüne seriliyor.


Sizin severek takip ettiğiniz programlar neler?

* Severek takip ettiğimiz internet siteleri ile ilgili yazım için Girince Rahatlıyorum başlıklı yazıma göz atabilirsiniz.

10 yorum:

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Paha biçilemez İstanbul (NTV) son dönemde severek takip ettiğim programlardan biri.Ayrıca İz tv'de çok güzel seyahat programları oluyor.Gezi programlarını ve tarihi belgeselleri çok seviyorum.Tabi bu demek değil ki sadece bunları seyrediyorum.Valla denk geldikçe survivor da seyrediyorum, O ses Türkiye'de :)

Havan Topu dedi ki...

para dedektifi var cnn türk kanalında.

deeptone dedi ki...

şu sakallı amca gördüm yaaa ayasofyada kave içiyodu dün akşam programda kanal gezerken gördümdü :) ben favorilerim iki dizi, kördüğüm ve göç zamanı. bir deee nat geo wild. en sevdiğim bu. kaplanlar timsahlar balinalar. bir dee kanal d filmleri yani boş filmler seyri hoş, uykudan önce :) bi de güldür güldür şov işteee :)

birdunyafikir dedi ki...

Gamze; Paha Biçilmez İstanbul'un methini çok duydum. Vakit bulabilirsem izlemek niyetindeyim;)

Havan Topu; evet denk geldim bir kaç kez. O program da güzel aslında...

deepcancığım; hayvansal belgeselleri hiç sevmem ben;) Dizi izlemeye de pek vaktim olmuyor artık. 2 saat dizi yerine 2 saatlik uyku, minik bebekli bir anne için daha mantıklı oluyor benim şartlarımda:)

anne güncesi dedi ki...

t.v izlemiyorum çok. ama bakarsam da ertuğrula bakıyorum bir de yol arkadaşım var trt de ona bakıyorum...hepsi bu

Hümeyra'nın denizi dedi ki...

Vapurdan yayınlanan programı görüp es gecerdim her seferinde.Tavsiyene uyup dikkat edicem bir dahakine.TLC diye bir kanal var şimdilerde orada obsessive compulsive cleaners diye bir program var rastlarsam onu keyifle izliyorum.Bir de vaktim olursa Hayat Şarkısı diye bir dizi var onu seyrediyorum bilgisayardan,reklamsız :)

birdunyafikir dedi ki...

Hümeyra Hanımcığım; TLC'deki program sanırım temizlik hastalarının konu edildiği bir program, değil mi? Ablam da bahsetmişti, çok ilginçmiş:)

birdunyafikir dedi ki...

anne güncesi; Diriliş Ertuğrul'u bebekten önce ben de izliyordum ama artık biraz karamsar geliyor bana. Ölümler, kalımlar, koyu ve toprak tonlarının hakim olduğu çekimler... Biraz bunaltıyor açıkçası. Yol Arkadaşım'ı bir kaç sene evvel izliyordum, güzel bir program, haklısınız.

Gökhan dedi ki...

Bende bilgi yarışmalarını ve haber programlarını çok seviyorum.
Bunların dışında elimden geldiği kadar tv izlememeye çalışıyorum.

birdunyafikir dedi ki...

Gökhan; bilgi yarışmaları da güzel oluyor, onu atlamışım:)