Hazır gıdanın zararlı olduğunu bilmeme rağmen kendimi bu tür yiyecekleri tüketme konusunda pek de alıkoyamadığım günlerdi... Ketçaba karşı aşırı bir düşkünlüğüm vardı, yalan söyleyemeyeceğim. Makarna, pilav, pizza, haşlanmış patates, kızarmış patates gibi ürünler ile birlikte tüketmekle kalmayıp, ekmeğin üzerine bile sıkıp yiyordum. Kimi zaman en yakın eşlikçisi mayonezle birlikte...
İşin tadını epeyce kaçırmış olmalıyım ki annem artık bir gün veryansın etti: ketçap yersen hakkımı helâl etmeyeceğim! (Bundan 13 sene kadar evvele tekabül eder bu veryansın:)
Durum vahimdi. Annemin ağzından büyük laf çıkmıştı; hakkımı helâl etmem... İçten içe aslında ona hak da verdiğim için tamam dedim, yemeyeceğim. Ama söz büyük. İnsanda nefis diye bir şey de var. Dürtükleyip duruyor yeri gelince. Anneme sözüm olduğu için evime ketçap almadım. Bu durum tüketim oranımı epey düşürdü haliyle. Ama bir pizza yerken yada ne bileyim bir kafeteryada sipariş ettiğim patates kızartmasının yanında ketçap da gelince sözümü biraz unutmuş olabilirim. Çok sık değil ama, azıcık :) Hem söz verip hem az da olsa tüketince içime sinmedi, anneme anlattım durumu. "Gel anacığım bir orta yol bulalım, dedim. Eve zaten almıyorum artık, ama bir pizzadır ne bileyim dış mekanda yediğim patates kızartmasıdır, yanında yedim. Yalan yok. O kadarını da mazur gör, hakkın da bana helâl olsun" dedim. Annem ketçap yememi istemediğini konuştuğumuzu ama "hakkımı helâl etmem" kadar büyük konuştuğunu hatırlayamadığını söyledi. Bir an ağzımdan öyle çıkmış demek ki dedi:) Böylelikle orta yolu bulmuş olduk.
Tabi bu süreçte benim de tüketim sıklığım ve isteğim azaldı. Hamilelik dönemiyle yavaş yavaş başlayan ve yaklaşık 6 senedir de çok daha özen göstermeye gayret ettiğim hazır gıda tüketmeme çabasıyla birlikte ketçapla yolumuz gönüllü olarak ayrılmış oldu. Seneler oldu, eve ketçap almıyorum. Bir dönem ev yapımı ketçap tarifleri araştırdım, heveslendim ama yapmak bir türlü kısmet olmadı.
Dün bir yandan televizyon izleyip bir yandan basit spor egzersizleri yaparken (ekmeğin üzerine ketçap-mayonez sürüp yenen gençlik günlerinden, spor yapılan günlere:) ) kanalın birinde ev yapımı ketçap tarifi denk geldi. İzledim. Baktım yapımı da kolay, aklıma yattı. Mahallemizin pazarı da o gündü. Hal böyle alınca domatesi de alıp, akşam vakti giriştim ben bu ketçap işine.
Farklı farklı tarifler mevcut internette. Ben şu siteden faydalanarak yaptım. Fakat tarifteki malzemelerden bazıları evde olmadığı için ekleyemedim. Kullandığım malzemeleri, yapım aşamalarını ve netice hakkındaki fikirlerimi paylaşmak istedim.
Ev Yapımı Ketçap |
Malzemeler:
- 2.5 kilogram domates (mümkünse köy domatesi)
- 2 orta boy soğan
- 3 diş sarımsak
- 1 adet çubuk tarçın
- 3 adet karanfil
- Kişniş tohumu (1 çay kaşığı kadar)
- Hardal tohumu (siyah hardal tohumu kullandım, 1 çay kaşığı kadar)
- 7-8 adet tane karabiber
- 3 defne yaprağı
- Toz kimyon (evde taneli halde olmadığı için toz halde kullandım, yarım çay kaşığı kadar)
- 6 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 yemek kaşığı toz şeker
- 2 tatlı kaşığı kaya tuzu
- 3 yemek kaşığı sirke (üzüm sirkesi kullandım)
Hazırlanışı:
🍅Domatesleri güzelce yıkayıp 4-5 parçaya kestim.
🍅Soğan ve sarımsakların kabuklarını çıkarıp, birkaç parçaya böldüm.
🍅 Domates, sarımsak ve soğanları büyük bir tencereye koydum.
🍅 Küçük bir pamuklu mendile (tülbent de olur) çubuk tarçın, karanfil, kişniş tohumu ve hardal tohumunu, tane karabiberleri ve defne yapraklarını ekledim. Mendilin ağzını bağlayıp, domates ve soğanların ortasında bir boşluk açarak, boşluğa yerleştirdim.
🍅 5 dakika kuvvetli ateşte, 1.5 saat yavaş ateşte pişirdim.
🍅 Tencereyi ocaktan alıp mendili tencereden çıkardım. Domates ve soğanlar oldukça yumuşamıştı. El blendırı ile pürüzsüz hale gelinceye kadar çektim.
🍅 Karışımı eze eze ince gözlü çelik bir süzgüden geçirdim (Domates çekirdekleri ve kabuklarının ayrılması için).
🍅 Tencereyi yeniden ocağa alıp zeytinyağı, toz şeker ve kaya tuzunu ekledim. Karışım kaynarken çıkan köpükleri aldım.
🍅 Küçük bir kaba karışımdan alıp toz kimyon ile karıştırıp tencereye ilave ettim (Kimyonun topaklanmasını önlemek için bu şekilde yaptım).
🍅 Bir müddet sonra sirkeyi ekledim.
🍅 Karışımın su oranı oldukça azalıp göz göz kaynamaya başlayınca pişme işlemi tamamlanmış oldu (Sanırım 1 saat kadar daha kaynadı. Bozulma riskine karşı biraz uzun kaynatmayı tercih ettim. Süre domatesin sululuk oranına bağlı tabi biraz da.)
🍅 Kaynama esnasında ara ara tadını kontrol ettim, bir miktar daha tuz ekledim. Tat dengesini sağlamak için minik müdahaleler olabilir tabi:)
🍅 Karışımı önceden kaynar su ile steril edip tamamen kurumuş olan kavanozlara pay ettim. Kavanoz kapaklarını sıkıca kapatıp ters çevirdim. Sabaha kadar herhangi bir sızma durumu olup olmadığını kontrol etmek amacıyla bekledim. Muhafaza etmek için buzdolabına kaldırdım.
Not: Kaynak olarak esinlendiğim tarifte salçalık kırmızı biber de var. Evde olmadığı için ekleyemedim. Acı olmasını tercih etmediğim için acı biber de eklemedim. Bazı tariflerde koyu bir kıvam elde etmek için nişasta öneriliyor. Nişasta kullanmamama rağmen kıvamı bence gayet iyi oldu. Uzun kaynatmanın etkisi diye düşünüyorum. Vermiş olduğum miktarlarla 400 ml'lik 4 kavanoz ev yapımı ketçap çıktı.
Ben lezzetini ve kıvamını oldukça beğendim. Ketçabı özlemişim:) Sabah kahvaltıda, akşam üstü 1 dilim ekmek üzerinde gayet keyifle mideye indirdim. Her an eski günlerime dönebilirim. Ama ev yapımı olanı ile;)
2 yorum:
Elinize sağlık. Bir sene biberden yaptım. Zor oldu. Güzel değildi. Sizin tarifi değerlendireyim. Sevgiler.
@parıldayan çiçek ; teşekkür ederim. Umarım sizin yapacağınız ketçap da güzel olur. Afiyet, şifa olsun yiyenlere.
Yorum Gönder