9 Kasım 2014 Pazar

OLUR OLUR FİLMİ: BARİ SİZ YAPMASAYDINIZ!

Sinema bilgisi engin denizleri andıran bir insan değilim.
Bunun yanı sıra; bir film yapmanın maddi, manevi pek çok zorlukları olacağını tahmin ettiğimden, sıkıcı yada eksikleri olan bir filme göstereceğim hoşgörü fazla olur.
Ve blogumda film eleştirisine şu ana kadar hiç yer vermedim.
Ama Güldür Güldür ekibinden oyuncuların da yer aldığı ve ön plana çıktığı Olur Olur Filmi özelinden yola çıkıp, ülke olarak komedi filmi ve beğenilerimiz hakkında bir kaç şey söylemezsem içimde kalacak.


Gideceğim filmi genellikle araştırır, izleyici yorumlarını okuyup öyle seçerim.
Fakat bu film için durum biraz farklı gelişti: Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu isimli animasyon filmi izleme niyetiyle bilet almaya gittiğimizde, o gün için seansı olmadığını öğrendik.
Dedik, madem geldik buraya kadar, farklı bir şey izleyelim.
Güldür Güldür isimli komedi programında oynayan oyuncuların yer aldığı ve program esnasında da reklamını gördüğümüz Olur Olur filminde karar kıldık, kılmaz olaydık!

Filmin ilk gösterim günü olduğu için, haliyle internette de pek fazla yoruma rastlayamadık.
Ama televizyon programı fena değil, film de iyidir kanısıyla yola çıktığımız için maalesef -en azından benim için- çok büyük hayal kırıklığı oldu.
Filmin seviyesini şöyle örnekleyeyim; başlangıçtaki ilk 1-2 dakikanın içinde rastladığınız görüntü, spor lüks bir arabanın içinden inen el kadar şortuyla bir hatun kişisinin, arabadan inerken topuklu ayakkabısı ve bacağı yakın çekim planıyla gözünüze sokuluyor.
Allah'ım, ne kadar yaratıcı!
Haydi dedim, başlangıç böyle, sonrası daha iyi bir yerlere gider.
Nerdeee?
Özetle söyleyeyim; küfür, bel altı espriler ve cinsellikle kafayı bozmuş tiplerden ibaret bir "şey".
Sıkıntıdan patlasam da, pek mantıklı gelmese de ömrümde hiç bir filmi yarıda bırakıp çıkmadım.
Ama bunda dayanamadım!
İlk bölüm bitti (ki izleyicilerin içinde "yaa tam da en güzel yerinde ara verdiler" cümlesini duyduk, attık kendimizi dışarıya.

Ben samimi bir film beklentisiyle girdim "konu"sunu okuyunca. 
Ama iş tamamen bambaşka yönlere kaydı.
Ekranda her hafta komedi programı yapan, küfürsüz bir şekilde insanları güldürebilmeyi başaran insanların bu kadar ucuz bir yol seçmiş olması beni şaşırttı.
Gözümdeki kalitelerini de düşürdü.
Alper Kul senaristi sanırım filmin. Maalesef, çok ucuz bir yola başvurmuş.
Ha bazı yerlerdeki oyunculuklar, espriler güzeldi (küfür, benim için espriyle eş değer değil, onlar değil elbette kastettiğim). Onur Buldu, çok başarılıydı her zamanki gibi.
Ama genel itibariyle kolayı, ucuzu ve bayağı olanı seçmişler.
Olmuş mu?
OLMAMIŞ!

Bilhassa Recep İvedik serisiyle ülkemizdeki komedi kavramı pek çok kez konuşuldu.
Benim vardığım kanaat şu; insanlar utandıkları şeylerin bir kısmına, aynı zamanda gülüyor. Ve küfür-hakaret bizim insanımız için bir komedi unsuru.
Komedi anlamında, bence durumumuz vasat.

* Değerlendirmem filmin ilk bölümü için. Tümü için bir şey demem doğru değil, çünkü hepsini izlemedim. Ama ilerleyen bölümlerinde daha da azıttıklarını düşünüyorum fragmanı izleyince...

8 yorum:

Yasemin.. dedi ki...

Maalesef geldiğimiz durum bu. Aynı şey kitaplar içinde geçerli. Yayınevleri artık erotik içerikli kitaplara yoğunluk vermeye başladı. Bu o kadar acı ki. Para kazanmak için değer mi diyor insan... Ve yine maalesef ki bel altı lafları ve küfürleri espiri diye sayıyor insanlar. :(

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Küfürlü komediler beni güldürmek bi yana gülümsetmiyor bile.Ben de bir kaç sene önce böyle bir filme gitmiş ve çok sıkılmıştım.Hatta ailece gittiğimiz için film boyunca utanmıştım.Filmin senaryosuna uyan bir yerde ufak bir küfür, bel altı espri belki olabilir ama tüm filmi bunun üzerine kurmak çok kötü oluyor. Bu yüzden komedi izleyeceksem Ata Demirer filmlerini tercih ediyorum.Küfürsüz ama oldukça güldüren filmler yapıyor.

Kizlierkeklikedili dedi ki...

Malesef ki ülkemizdeki her şey gibi filmlerin, komedinin de kalitesi çok düştü... Eğitim seviyesi ve kalitesi düşmeye devam ettikçe, aileler de yeni yetişen çocuklarına gerekli kültürleri vermedikçe, daha da düşeceğine eminim...

Unknown dedi ki...

İşte bu tarz filmler beni Türk Sinemasından ölesiye soğutuyor... Bu işkenceye üstüne para verilse dayanamaz insan ama sizin durum biraz hasbelkader gerçekleşmiş... Umarım aynı tatsız tecrübeyi tekrar yaşamazsınız Beyza Hanımcığım :)

Nebihan Akça dedi ki...

Güldür güldürde de son zamanlarda küfür had safhada bipli kisimlar rezalet çok agir küfürler var. Komik deyip izliyorduk da izlememek için bu ara nedenlerim arttı. Milleti yuyutmanin yolmanin yolunu iyi biliyorlar.

birdunyafikir dedi ki...

yasemin demirkaya; maalesef bazılarının "değer" kavramı sadece para ile özdeş olduğu için, yaptıkları da "değer" onlar için:-/

Gamze; Ata Demirer bir adım önde emsallerine göre, katılıyorum. Hayır olsun halimiz...

Kızlı Erkekli Kedili; maalesef, gidişat acı. Ama gerçek:(

Özlem Hanımcığım; umarım... Umutlarım o yönde:) Ben kaçarak kurtuldum, darısı diğerlerinin başına:)

Nebihan Hanım; yapmayın yaa:( Ben denk gelmedim muhtemelen o bölümlere:( Bir şey ilgi görmesin zaten, hemen basitleşmeye başlıyor herşey. Ne versek gidiyor zaten mantığı olsa gerek:-/

safransarı dedi ki...

Çok benzer filmler çıkıyor bu aralar. Tamam Türk sineması gelişsin diye bizde gitmeye özen gösteriyoruz ama.. ama işte :\

birdunyafikir dedi ki...

safransarı; insan tam da öyle hissediyor: ama işte:-/

;)