16 Eylül 2013 Pazartesi

5D SİNEMA MI? BEN ALMAYAYIM!

Hafta sonu Esenyurt'taki Torium'a gittik.
Alışveriş merkezlerinin ıdık bıdık bir şeyleri bahane ederek indirim kampanyası yaptıkları dönemlerden birine denk gelmişiz.
Tek seferde 40  Turkish lira symbol 8x10px.png ve üzeri alışveriş yapanlara 5D sinema  ve/veya Snowpark girişinde çift kişiye tek kişi fiyatı ödeyerek girme imkanı sunuluyordu.
Bizim de nasibimizde varmış, yaptığımız alışverişe hem 5D, hem de Snowpark giriş bileti almaya hak kazandık.
Vakit biraz geç olmaya başladığından Snowpark girişini başka bir güne erteleyip 5D'ye girelim dedik.
Benim pek atraksiyonlu eğlence yöntemleri ile aram iyi değildir.
Hem kişilik yapım hem de burcum gereği, biraz hımbılım sanırım:)
"Macera" anlayışım polisiye yada gerilim kitabı okumakla sınırlıdır.
Bu sebeple önceden hiç 5D sinema izleme gibi bir hevesim olmadı.
Bu bilet meselesi ve eşimin hevesi olmasa pek de yanaşmazdım bu işlere zaten:)

Uzatmayayım, sinemanın girişine geldik.
Farklı film çeşitleri içinden uzay yolunu seçtik (korku, heyecan, eğlence gibi farklı çeşitler var. İlk seferde korkuyu izlemek her an başımdan gitmeye hazır aklım için biraz zorlayıcı olabilirdi!)
3D gözlüğümüzü aldık, yaklaşık 5 dakika sürecek macera için psikolojik olarak hazırlanmaya başladım.
İçeriye girmeden, bilet alınan alanda içeride olup bitenleri izleyebiliyorsunuz.
Ben de göz ucuyla ne oluyor diye baktım tabi.
Bağırmalar, koltukta çılgın gibi sallanmalar falan...
Ürktüm ben açıkçası! :)
Sıra bize geldiğinde birbirine bağlı ve hareket eden yan yana 3 koltuktan en ön sıradakilere oturduk (aynen fotoğraftaki düzeneğe bindik biz de).


Koltuklar geniş hacimli bireylerin de sığabileceği şekilde tasarlanmış sanırım.
Ben öyle iri kıyım biri değilim.
Koltukta önümdeki metal levhayı güzelce kavramaya çalıştım, çünkü film esnasında o koltuk çılgın gibi sallanıyor!
Kişiyi koltukta tutabilecek herhangi bir aksam yoktu.
Sonunda ışıklar kapandı, film oynamaya başladı.
İlk başta her şey iyi gibiydi. Görüntüye, boşluğa düşüyor gibi olma hissine, koltuğumun çılgınlar gibi sallanmasına alışmaya başladım.
Ama bir an geldi ki artık yapamayacağım fark ettim.
Filmin ortalarına doğru yüzünüze sis gibi buhar gibi bir şey veriyorlar.
En önde olduğumuz için bu beni iyice rahatsız etti.
En sonunda gözlerimi kapadım. Sadece koltuğumun çılgınlar gibi bir sağa bir sola sallandığını ve yüzüme sis gibi bir şeyin geldiğini hissettim.
En sonunda 5 dakika bitti.
Ama ben de bitmiştim.
Hemen koltuktan kalkıp dışarıya attık kendimizi.
Eşim de korkmuştu (yada heyecandı yaşadığı, bilmiyorum) ve sürekli gülüyordu:)
Ama ben gerçekten korkmuştum.

Bence bu eğlenme şeklinde yanlış olan bir şeyler var:
1. Film esnasında kendinizi çok kötü hissetseniz, mideniz bulansa hatta bayılsanız durumu fark edebilecek kimse yok. Çünkü çok ses var, ortam karanlık ve uyarı yapabileceğiniz bir buton, düzenek hiç bir şey yok.
2. Koltukta tutunarak kalmak zayıf bünyeler için zorlayıcı... Koltuk hareketli olduğu için kemer sağlıklı bir çözüm olmayabilir iskelet sistemi için ama bele kadar inen bir tutaç olması daha makul bence.
3. Sis diye verdikleri madde ne bilmiyorum ama bizi rahatsız etti.

Bu tip gördüğüm olumsuzlukları genellikle oradaki yetkililere söylerim. Ama bu sefer kendimden o kadar geçtim ki ağzımı açıp bir şey söylemeye mecalim kalmadı.

Sinemaya girmeden önce bir uyarı levhası okudum; hamilelerin, tansiyon hastalarının binmemesi gerekiyor.
Ama kapalı alanda kalma korkusu olanları da bu sınıfa eklemeliler bence.

Böyle bir deneyim yaşamış olduk.
Atraksiyonlu eğlence şekilleri ile pek aranız yoksa, bence pek bulaşmayın bu 5D sinema işine:))

* Fotoğraf alıntıdır.




3 yorum:

bahar yorgun dedi ki...

bende merak ediyordum ama korktum şimdi

birdunyafikir dedi ki...

Belki de ben çok korktum, bilemiyorum.
Kişiden kişiye değişiklik gösterebilir;)

icimdeki yolculuk dedi ki...

çok gerçek gibi değil mi sanki düşeceksin devrileceksin gibi ilk anlar kortum ama sonra tadını çıkarmaya başladım kısa sürüyor ya:))