Epey zaman oluyor, balkonumuza bir çift kumru konmuştu.
Pencerenin arkasından sevimliliklerini izlerken bir tanesinin sol ayağının kopmuş olduğunu gördüm.
Nasıl üzüldüm:(
Sol ayağı olmamasına rağmen bileğinin (yada bacak mı oluyor?) üzerine basarak yürüyebiliyordu.
Gel zaman git zaman, hafta sonu pencereden bakarken bu kumru çiftinin yine balkonumuzda olduğunu fark ettim.
Hafta içi rahatsızlandığım için rapor verdi doktorum, evdeydim.
Dedim bu kumru arkadaşlarımız acaba bizim balkonu mesken tuttu ve sürekli geliyor mu biraz dikkat edeyim.
Ve gördüm ki kumrular her gün (en azından ben 4 gün üst üste şahit oldum) aynı saatlerde balkonumuza konuyorlar, güneşleniyorlar, tüylerini kabartıyorlar, balkonumuzda ne var ne yok inceliyorlar ama hiç bir şeye dokunmadan yine uçup gidiyorlar.
Mekanı terk ettikten sonra geride bıraktıkları tek iz, yeşil beyaz karışımı katılaşmış sıvılar oluyor:)
Ama günahlarını da almayayım, çok edepli kumrular.
Balkonumuzdaki saksıda maydanoz filizleri var.
Ve fakat kumrular harama el uzatmıyor ve maydanozlarımıza hiç yan gözle bakmıyorlar:)
Boşuna demiyorlar demek ki "çifte kumru" diye...
Hep birlikte geziyorlar.
Kumruların samimi hallerini görünce, o kuşcağızlar kadar olamayıp yanındaki eşine, dostuna sahip çıkmayan insanlar geldi aklıma...
"Balkonuma kumrular kondu, hüzünlendim ben yine" diyerek konuya noktayı koyuyorum...
kumrular çok tatlıymış ama siz de çok tatlı duyarlı anlatmışsınız.
YanıtlaSil:)
Ne güzel bir gözlem yapmışsınz ben olsam dikkat etmezdim :) Allah hiçbir zaman yanlızlıkla imtihan etmesin bizleri insAllah
YanıtlaSildeeptone; duygulandım gerçekten...
YanıtlaSilbahar şimşek; teşekkür ederim.
Çok içten bir amin diyorum temenninize...
Çok tatlılar ! Benim de iş yerimde yıllarca beslediğim ve gözlemlediğim kumrular sülalem vardı. Evden götürdüğüm kırıntıları vermekte geciktiğim zaman, penceremden içeri bakıp "Neredesin? " der gibi davranıyorlardı. Her yıl yavruları oluyordu, onlara "torunlarım" diyordum :)
YanıtlaSilEski günlerimi ve torunlarımı hatırlattığınız için teşekkürler.
Bu kumruların gittikleri yeri sahiplenme gibi bir özellikleri var galiba dediğiniz gibi...
YanıtlaSilTeyzemin penle kapatılan balkonuna da sürekli yuva yaparlardı ben çocukken, hatırlıyorum:)
Bir o kadar da sevimli hayvancağızlar:)
o kadar huzur verici bulurum ki kumruların sesini. hele yaz akşamları. Şimdilerde kalmadı hiç ses duymuyorum istanbul da. Yalova ya anneme gittiğimde, depolayıp geliyorum seslerini ruhuma çok iyi geliyor.
YanıtlaSilİstanbul'da doğaya dair bir ses duymak için özel çaba sarf etmek lazım ne yazık ki...
YanıtlaSilBalkondan bu kuşcağızları gözlemlerken ben de çok mutlu oldum, huzur duydum.
Ama çok tatlılar yaa :) Kıyamam nasıl koptu acaba ayağı :( Bazen kuşlar bile daha vefalı değil mi? Düşünmek lazım aslında...
YanıtlaSilKahve Tadında; katılıyorum size. Bazı insanlar bir kuş kadar olamıyor. Hatta bir küçümseme ifadesi olarak kullanılıyor "kuş beyinli" tabiri...
YanıtlaSilNe kadar tatlılar. Ama kumru deyince aklıma izmir kumrusu geliyor :) Karnım acıktı sanırım..
YanıtlaSilkumrular nabıyo yaa.
YanıtlaSilhavalar soğudu ya.
:)
Büşra Kahveci; aldıda seçicilik mi oldu acaba bir an;)
YanıtlaSildeeptone; ben de çok düşünürüm acaba şuncağızcık canları ile bu hayvanlar üşümüyor mu diye;)
Evde tek başına filminde oyuncak dükkanının sahibinin çocuğa verdiği kumrular geldi aklıma :) Kumrular birbirlerini asla unutmaz, bırakmazmış... Bir de kuş beyinli deriz. Düşünmek lazım kimin beyni kimin kalbi daha dolu dolu :)
YanıtlaSilKatılmamak elde değil;)
YanıtlaSilhttp://i.imgur.com/GoXXhFt.jpg
YanıtlaSilbu da bizim balkondaki dul kumru
1 Delinin günlükleri; yumurtası da mı var onun???
YanıtlaSil